Başladığım an, onun gibi bir yönetmen olabilmek için çaba harcamaya başlamıştım, işte bu beni motive eden unsurlardan biriydi. Henüz genç yaşlardayken kendime bir hedef belirlemiştim ve bunun için elimden geleni yapmaktan geri durmuyordum. Zaten dış görünüşüm de hiçbir zaman standartlara uymamıştı. Henüz çocuk yaşta tellerle dolu bir ağızla dolaşmaya başlamıştım. Saçlarım ise dalgalı veya düz değil, tam anlamıyla kıvırcık ve başına buyruk bir haldeydi. Saç rengim koyu renge yakın olsa da, tenimdeki açıklıklar belli belirsiz fark ediliyordu. Bir gün rastlantı sonucu karşılaştım o doktorla. Beni bir sanat eseri gibi inceledi ve derhal tenime dikkat çekti. ‘Özür dilerim, yanılmışım.’ dedi. Üzerimdeki iğneler ve yanımda olan erkek arkadaşım nedeniyle hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Durduğum yerde askıları indirip sutyenimi çıkarmaya başladım, yanımdaki erkek arkadaşım ve kocam izliyordu. Birden, tam anlamıyla soyunmuş ve terzinin önünde duruyordum. Utanmıştım, ancak daha sonra ne kadar da hoşuma gittiğini fark ettim.
Yorum