“Yarın daha çok çalışırız!” diyerek gönlünü ettim. Eşim döndüğünde ona çalışmamızdan asla bahsetmedik. Ertesi günü iple çekiyordum. Eşim kursa gidince, Selin yine, “Hadi baba çıkalım, ben hazırım!” dedi. Selin bu sefer küçücük bir etek giymişti. Ona baktığımı görünce, “Dün fazlaca terlemiştin baba, onun için…” dedi. Ben de kenarından cihazını çıkarabileceğim geniş bir boğazım kurumuştu, cevap vermeyi bırak, yutkunamıyordum bile. Yengem suskunluğumu söylemeyeceğim anlamında kabul ederek, yanda duran elimi tuttu ve beline dolattırdı ve kalçalarının üzerine götürdü. Ellerim baldızımın götüne dokunduğunda heyecandan ölebilirdim… Yengem sonra ağır ağır salınmaya başladı, sözde yanak yanağa dans ediyor gibiydik. Yengem yanaklarımı öperek, sonra kulaklarımı ve boynumu öpmeye başladı, kendini. Ben şok olmuş bir şekilde öylece kala kalmıştım. “Hadi başla artık.” dedi. Ben bir silkelendim kendime geldim. Dedim (bu orospu intikamını benimle alacak. Kaçarın yok oğlum zevk almana bak). Yavaşça döşeğe yürüdüm. Poposunun tam üzerine yarrağımı dayadım ve hazırlandım sırtını ovalamaya. Yavaş yavaş okşuyordum altımdaki harika vücudu.
Yorum